NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
حَدَّثَنَا
مَعْمَرٌ
عَنْ
هَمَّامِ
بْنِ
مُنَبِّهٍ أَنَّهُ
سَمِعَ أَبَا
هُرَيْرَةَ
يَقُولُ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا تَصُومُ
الْمَرْأَةُ وَبَعْلُهَا
شَاهِدٌ
إِلَّا
بِإِذْنِهِ غَيْرَ
رَمَضَانَ
وَلَا
تَأْذَنُ فِي
بَيْتِهِ
وَهُوَ
شَاهِدٌ
إِلَّا
بِإِذْنِهِ
Ebû Hureyre (r.a)'den
Peygamber (s.a.v.)'in, şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Kadın, kocası
yanında iken onun izni olmadan Ramazanın dışında oruç tutmasın ve kocası
yanında iken onun izni olmadan, hiç kimsenin evine girmesine müsaade
etmesin."
İzah:
Buhârî, nikah; Müslim,
zekât; Tirmizî, savm; Darimî, savm;-Ahmed b. Hanbel, II, 316, 245, 444, 464,
500.
Hadisteki şeklindeki
nefy, nehy manasmdadır.Bu ifade Müslim'in rivayetinde "oruç tutmasın",
Buharî'in rivayetinde ise "oruç tutması helal olmaz" şeklinde
geçmektedir. Tercüme buna göre yapılmıştır.
Erkeğin, karısının
nafile oruç tutmasına izni sarahaten olabileceği gibi zımmen de olabilir.
Hadis-i şerîf evli bir
kadının, kocası yanında iken onun izni olmadan oruç tutmasının caiz olmadığına
delâlet etmektedir. Buna sebep kocasının kendisinden her an faydalanma hakkına
sahip olmasıdır. Bu hak nafile ile zayi* edilemez. Cumhura göre erkeğin bu
hakkının Ramazanın kazası, keffâret ve mutlak nezir oruçları gibi zamanla
kayıtlı olmayan oruçlarla zayi' edilmesi de caiz değildir.
İmam Nevevî Mühezzeb
Şerhi'nde şöyle der: "Ulemamız (Şâfiîler)dan bir grub kocasının izni
olmadan kadının oruç tutmasının mekruh olduğunu söyler ama doğrusu bu
haramdır. Fakat eğer tutarsa, oruç haram da olsa sahihtir. Çünkü onun haram
oluşu bizatihi oruca dönen bîr mânâdan dolayı değil, başka bir yöndendir.
Gasbedüen arazide namaz kılmaya benzer."
Hadisin ifadesinden,
kocası, kadının bulunduğu yerde değilse, nafile oruç konusunda onun iznine
ihtiyaç olmadığı anlaşılmaktadır.
Ramazan orucunu tutma
konusunda kadının kocasından izin alması gerekmez. Erkeğin de karısının Ramazan
orucuna mani olması caiz değildir. Muayyen nezirde Ramazan orucu gibidir.
Hadisin ikinci
bölümünde bir kadının kocasının izni olmadan hiç kimseyi evine alamayacağı
ifade edilmektedir. Eve alma konusunda erkeklerle kadınlar arasında fark
yoktur, yani hiç kimseyi alamaz.
Hadisteki, "kocası
yanında iken onun izni olmadan" kaydı, kocası yabanda iken izni olmasa da başkasını
alabilir manasına değildir. Galib-i hâle göre böyle ifâde edilmiştir. Kocası
memleketinde iken alamayacağına göre, kocası orda yokken hiç alamaz. Nitekim
Tirmizî'nin rivayetinde yer alan bir hadiste Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurmaktadır: "Kocası yabanda olan kadınların yanına girmeyiniz. Çünkü
şeytan insan oğlunun damarlarında kanın dolaştığı gibi dolaşır." Aynı
konuda Sahih-i Müslim'de de şu mânâya gelen bir hadis vardır: "Bir kimse
yanında bir veya iki kişi olmadan kocası yabanda olan bîr kadının yanına
girmesin."